21 Şubat 2014 Cuma

Dijital Çağda Eğitim

Eğitim sistemimiz belirli sınıflandırmalar halinde işlenmektedir. Geçmişten günümüze gelişmiş bir çağ gözlenmekte. Toplumsal sınıflandırmalar tarım toplulugu, sanayi topluluğu ve bilgi topluluğu şeklindedir. En eski eğitim mesleği ise Tarımsal öğretimdir. Yerleşik hayata geçen insanlar tarım yapmaya başlamakla birlikte,  bilgi ve görgülerini doğrudan gelecek kuşaklara aktarma yoluyla tarımsal öğretim sağlamışlardır. Tarım süreci tarih açısından önemli bir süreçtir. Yerleşik tarım hayatının tarihi aynı zamanda bir insanlık tarihidir. Tarım ve geliştirilen teknikleri ile üretimi sağlamış ve sanayi devrimi ile birlikte eğitimde makineli sürece geçilmiştir. Sanayi toplumu tarım toplumundan ekonomi, hukuk, siyaset, eğitim gibi alanlarda farklılıklar gösterir.

Bilgi toplumu; yeni temel teknolojilerin gelişimiyle bilgi sektörünün, bilgi üretiminin, bilgi sermayesinin ve nitelikli insan faktörünün önem kazandığı, eğitimin sürekliliğinin ön plana çıktığı, iletişim teknolojileri, bilgi otoyolları, elektronik ticaret gibi yeni gelişmeler ile toplumu ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal açıdan sanayi toplumunun ötesine taşıyan bir gelişme aşaması olarak tanımlanabilir. İçerisinde bulunduğumuz dönem bilgi toplumu ve bilgi çağı gibi terimlerle adlandırılmaktadır. Bilginin işlenmesinde bilgi ve iletişim teknolojilerinin ağırlıklı olarak kullanılması bilgi toplumu’ nün özellikleri olarak ortaya çıkmaktadır.İnsanlar kişilik özelliklerinin, değerlerinin ve becerilerinin bir kısmını bu yolla kazanırlar. Eğitimciler kültürlerinin bir kısmını "Informal", amaçlı olarak yapılanını ise "Formal" eğitim olarak adlandırırlar.

Eğitim alanında, çalışan bilim insanları, uygulamacılar geçmişteki deneyimlerin üstüne yenilerini yapılandırarak zenginleşmekte, gelişmektedir. Türkiye'nin sanayileşme sürecini tamamlaması, ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel alanlarda yapısal değişimi gerçekleştirmesi ve uluslararası alanda globalleşme sürecine uyum sağlaması açısından bilgi toplumuna yönelik gelişmeleri yakından izlemesi gerekmektedir. Bilgi toplumunda eğitim açığının giderilmesi okul eğitimini, mesleki eğitime, yüksek eğitime, eğitimin sürekliliğinin  sağlanması ve benzeri faktörlere bağlıdır. Ülkemizde  bilim, teknoloji ve araştırma-geliştirme faaliyetlerine daha fazla yatırım yapılması; bu konuda birey, firma ve devlet düzeyinde sorumlulukların  olduğunun unutulmaması gereklidir. Türkiye, bilgi çağını yakalamış uygar ülkeler ile arasındaki açığı kapatmak için üniversitelerine, bilim ve araştırma merkezlerine, enstitülerine daha fazla önem vermesi gerekmektedir.


Teknoloji çağında eğitim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder